isamusa
www.isamusa.tr.gg  
  114 Sure
  Allahın 99 İsmi ve anlamları
  4 Büyük kitap ve Peygamberler
  Kuran'da 6666 ayet var mı?
  Dinin Tarifi...
  10 Emir ve Tevrat
  Melekler (4 Büyük Melek)
  imanın ve islamın şartları
  Namaz...
  İslamiyetin inançları
  Forum
  Adem ile Havva
  Radyo
  BÜYÜK ANKET
  HZ. NUH (S.A.)
ALLAH BİRDİR VE ONDAN BAŞKA İLAH YOKTUR
10 Emir ve Tevrat

ON EMİR VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Sevgili Dostlarım,
"On Emir"i anlatmaya başlamadan önce şunu bilmeliyiz ki İbrahimi(Abrahamik) Dinlerin bütün Kutsal Kitapları, kitap indirilen Coğrafyada yaşayan insanların, o çağdaki yasayışı, anlayışı, devlet düzeni, sınıf farklılıkları(Köle-Efendi vb), Hukuk kuralları ve kullandıkları Dil dikkate alınarak indirilmiştir. (İlahi amaç mevcut yaşam biçimini aynen korumayı değil, tekâmülü amaçladığı için de bunların hepsinde iyileştirmeler yapılmıştır)
Örneğin Kuran’da bu konulara, “RA'D SURESİ (37) ,TÂ HÂ SÛRESİ (113) ,ŞU'ARÂ SÛRESİ(195) ,ZÜMER SÛRESİ (28) , FUSSİLET SÛRESİ (3), YÛSUF SÛRESİ (2), ZUHRUF SÛRESİ(3), ŞÛRÂ SÛRESİ(7)” ayetlerinde değinilmiştir.
Bunlardan TÂ HÂ SÛRESİ 113' de;
“İşte böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar yahut onlara bir uyarı versin diye onda, tehditleri teker teker sıraladık”.
Yine ayni şekilde ŞÛRÂ SÛRESİ 7'de;
“Böylece biz sana Arapça bir Kur'an vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekke'de ve çevresinde bulunanları uyarasın” (Tüm Dünya şehirleri veya herhangi bir şehir değil, öncelikle belli bir Coğrafyanın, belli bir Şehrinde yaşayanlar hedef alınıyor)
Bu ayetlerden çok net olarak anlaşılmaktadır ki ilahi irade, Kuran'ın, Dili ve meseleleri ele alış seklini, o tarihte, belli bir Cografyada, Arabistan’da yasayan insanların KULLANDIĞI DİL ANLAYIŞ SEVİYESİ ve YASAM BİÇİMİNi göz önünde bulundurularak oluşturmuştur.
Bu ilke sadece Kuran’a ait değildir. İncil Ve Tevrat için de aynidir.
İncil, Isa Peygamberin ölümünden çok sonra Havarileri tarafından yazıldığı için Tevrat’tan bir örnek vermek isterim;.
ON EMİR
1. Emir: Allah'tan başka ilâhların olmayacak
2. Emir: ‘Put Yapmayacaksın’
3. Emir: Allah’ın Adını Boş Yere Ağzına Almayacaksın’
4. Emir: ‘Şabat(Sebt) Günü'nü Kutsal Sayarak Anımsayacaksın’
5. Emir: ‘Annene Babana Saygı Göstereceksin’
6. Emir: ‘Adam Öldürmeyeceksin’
7. Emir: ‘Zina Etmeyeceksin’
8. Emir: ‘Çalmayacaksın’
9. Emir: ‘Yalan Yere Tanıklık Etmeyeceksin’
10.Emir: ‘Başkasının Malına Göz Dikmeyeceksin’
Peki, Tevrat’ta 10 emrin yer aldığı “Mısır’dan Çıkış 20:1–17” bölümü acaba nasıl bir anlatıma sahiptir?
Beraberce okuyalım;

Mısır’dan Çıkış(Şemot)20:1–17
Tanrı şöyle konuştu: “Seni Mısır'dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın RAB benim. “Benden başka tanrın olmayacak.(1.Emir)
“Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yeraltındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer Put yapmayacaksın (2.Emir) .
Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrı'yım. Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım. Ama beni seven, buyruklarıma uyan binlerce kuşağa sevgi gösteririm. “Tanrın RAB'bin adını boş yere ağzına almayacaksın Çünkü RAB, adını boş yere ağzına alanları cezasız bırakmayacaktır.(3.Emir)

“Şabat(Sebt) Günü'nü kutsal sayarak anımsayacaksın. Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın. Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB'be Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın KÖLEN, hayvanların, aranızdaki yabancılar dâhil, hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü ben, RAB yeri göğü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarattım, yedinci gün dinlendim. Bu yüzden Şabat Günü'nü kutsadım ve kutsal bir gün olarak belirledim.(4. Emir) .
“Annene babana saygı göster. Öyle ki, Tanrın RAB'bin sana vereceği ülkede ömrün uzun olsun. (5.)
“Adam öldürmeyeceksin. (6.)
“Zina etmeyeceksin (7.) .
“Çalmayacaksın. (8.)
“Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin. (9.Yalan Yere Tanıklık Etmeyeceksin’)
“Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin. (10. Başkasının Malına Göz Dikmeyeceksin’)
----------------------------------------------
Görüleceği üzere Tevrat ta tamamen insanların anlayış seviyesine göre bir anlatım kullanmaktadır ancak üslubu Kuran ve İncil’e göre son derece serttir. Görüleceği üzere Kölelik düzeni o günkü yaşam biçimine göre zaruri görülmüş ve Putları yok ettiren ilahi irade köleliğin, bazı insanların özgür olmaması halinin, sürdürülmesine müsaade etmiştir. Ancak “erkek ve kadın KÖLEN, hayvanların, aranızdaki yabancılar dâhil, Şabat günü hiçbir iş yapmayacaksınız” emrini vererek, durumda iyileştirme yapmıştır.
Peki, İlahi irade gerçekten bu kadar sert bir uslup kullanmış mıdır yoksa insanlar Vahyi değiştirmişler ve bu sert ifadeleri kendileri mi koymuştur? Bence bu ifadeler orjinaldir. Çünkü vahyin bu bolümü, Eski ahit/sözleşme (Tevrat'ta denir) denen kitaplar topluluğunun hiç değişmediğine inanılan "Torah/Tevrat" isimli kısmında yer almaktadır. Bu durumda tek açıklama vardır. Bu vahyin, Hz. Isa'dan 1200 yıl önce, Hz. Muhammed’den 1800 yıl önce ve günümüzden 3200 yıl önce inmesi.. Anlaşılıyor ki Köleliğin normal karşılanarak, Vahye girdiği o yıllarda, İnsanların Yaşayış ve anlayış düzeyleri çok geri düzeydedir. Bu İNSANLAR KOŞULSUZ SEVGİDEN DEĞİL, KOŞULLU SEVGİDEN ve hatta TEHDİTTEN, KORKUTULMAKTAN ANLAMAKTADIRLAR.
Elbette insanlık zaman içinde gelişmiştir. Fakat Tevrat’tan 1800 yıl sonra inen Kuran dahi serttir.
Örneğin TÂ HÂ SÛRESİ(113) de;
“İşte böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık” seklinde bir ifade kullanıldığına göre, Arabistan’da yaşayan bilinç düzeyi hale istenen seviyede değildir. O halde Tevrat’ta üslubun daha sert olması normaldir. Tevrat’ın indirildiği o yıllarda Toplum düzeninin sağlanması, ahlaki kurallara uyulması, ancak Tehdit, Korkutma, Cezalandırma/ödüllendirme ile mümkün olmaktadır.
Bu insanlara ekersen onu biçersin, hiç bir şey karşılıksız/(cezası-ödülsüz) kalmaz" seklinde ifade edilen Determinizm/Belirlenimcilik Yasasını anlatmak için, Tevrat’ta şöyle bir ifade kullanılmıştır; "Ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrı'yım. Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım. Ama beni seven, buyruklarıma uyan binlerce kuşağa sevgi gösteririm" Bu ayette Tanrının Koşulsuz sevdiğine dair en küçük bir iz var mı? Bu anlatım tarzından açıkça görülmektedir ki o tarihteki insanlarının zeka, bilgi ve anlayış düzeyi iyice geri düzeydedir. Bu nedenle, İnsanlara anlayacakları dilde hitap edilmiş, Determinizm yasası korkutularak öğretilmiştir.
Peki, bu duruma üzülmemiz veya Tanrıya kızmamız doğru olur mu? HAYIR. Çünkü ne ekilirse o biçilir. Herkes hak ettiği yerdedir. Bu tur bir üslupla terbiye olmayı, insanlar kendileri hak etmektedirler. Bu durum ilahi Determinizm yasasının isleyişidir. Hepsi bu. Tıpkı su an Turkiyenin içinde bulunduğu durum gibi. Sen “Atam izindeyiz diyerek, izinden bir turlu dönmeyen bir insanlar topluluğu olursan, uykuda olmayan bazı güruhlar, Emperyalizm ile işbirliği içinde ülkeni bu hale getirirler. Liyakat/hakediş bir kez elde edildi mi sonsuza kadar elde tutulan bir nesne değildir. Elde ettikleri makamları sonsuza kadar tutamazlar. Bu güruhların pervasız davranışları, izindeki Kemalistlerin mevzilerine dönmelerini sağlamıştır. Çok yakında büyük rövanş yaşanacak ve Tam Bağımsız, Demokratik, Laik Türkiye Cumhuriyeti tekrar inşa edilecektir.
Torah, Tevrat ve Eski Ahit nedir, neler içerir, öğrenmek isteyenler, aşağıdaki ansiklopedik bilgi notunu okuyabilirler.
Sevgilerimle.
Tuncay Erciyes
Ayrık otu tohumu ekip, hasat zamanı Buğday toplayabilir miyiz?
Yasamda özgür seçimlerimiz sebepleri, sebepler de sonuçları oluşturur.
Sebeplerin nasıl bir sonuca yol açacağını ise İlahi Yasalar, Evrensel İlkeler belirler.
İlke merkezli bir yasam, insana hem iç huzuru verir, hem de onu güçlendirerek, geliştirir.
Olduğumuz gibi görünmenin konforu ise hiç bir şeye değişilmez:-))

Tevrat
Tevrat, üç bölümden oluşan Yahudilerin kutsal kitabı Eski Ahid'in ilk bölümüdür. İbranice yazılmıştır. Tevrat’in ibranice’deki adı, kanun ve şeriat anlamına gelen Torah'dır. (Torah'ın sonundaki "he", illetli harflerdendir. Arapça'da olduğu gibi okurken söylenmez.) Torah, Yahudi kültüründe, hem Eski Ahit'in bütünü hem de onun ilk beş kitabı için kullanılır. Beş bölüm olması nedeniyle Batı'da Pentateque denir. Müslümanlarca İsrailoğulları'na peygamber gönderilen Hz. Musa'ya inen kitap olarak kabul edilir. İslamiyet'e göre, dört büyük kitaptan biridir. İslam kaynaklarında Eş'ar-ı Hamse olarak geçer.
İlk indiği halini korumadığı halde Yahudiler, tümünün Tanrı'nın vahyiyle yazıldığına inanır. Oysa Tesniye'nin sonunda Musa'nın ölümü ve gömülüşü yazılıdır. Buna rağmen bu beş kitabın hepsinin Tanrı'nın vahyi ve Musa'nın eliyle yazıldığına inanmak Yahudilere farzdır. Tevrat'ın İbranice en eski metni M.S 9. yüzyıl tarihini taşır.
Tevrat bir kitaplar toplamı olmadan önce, sözlü bir halk geleneği halinde hafızalarda yaşamıştır. Asıl Tevrat, 2 bin yılı aşkın zaman süresinde, rivayetten rivayete, tercümeden tercümeye ve bunların doğal sonucu olarak yapılan düzenlemelerle şekil değiştirmiştir. Yemek şarkıları, hasat sonu şenlik şarkısı, çalışma sırasında söylenen ünlü kuyu şarkısı (Sayılar 21,17) gibi şarkılar; mersiyeler mersiyesi gibi evlenme şarkıları, matem şarkıları, savaş türküleri, dualar ve beddualar Tevrat'ta yer alan sözlü gelenekler arasındadır.
Dinler tarihçileri 39 kitaptan meydana gelen Tevrat'ı genellikle üç bölüme ayırırlar:
1- Tevrat/Torah (Kanun Kitabı), 2- Nebiim (Nebiler Kitabı), 3-Ketubim (Yazılar Kitabı).
1. Bölüm; Tevrat/Torah (Kanun Kitabı), Hz. Musa'nın ilk beş kitabını ihtiva eder. İslâm âlimlerine göre de Cenab-ı Hak tarafından Hz. Musa'ya verilen asıl Tevrat budur. Bu ilk beş kitap (Fr. Pentateuque) Tekvin, Çıkış, Levlililer, Sayılar ve Tesniye'den meydana gelmektedir.
2. Bölüm; Nebiim, 6. Kitap (Yeşu)'dan başlar, 22. Kitap (Neşidelerin Neşidesi)'ne kadar devam eder.
3. Bölüm; Ketubim, 23. Kitap İşaya'dan başlar, 39. Kitap olan Malaki ile sona eder.
Yahudiliğe göre Tevrat'ın ilk beş kitabı kelimesi kelimesine Yahveğ (Yehova) tarafından Hz. Musa (Moşe)'ya bildirilmiş Tanrı kelâmıdır. Beşinci kitaptan sonra gelen Yeşu da aynı kitaptan sayılmış ve böylece altı kitaplık bir deste meydana getirilmiştir. XVIII. yy. Fransız bilginlerinden Jean Astruc'a göre ilk beş kitaptan meydana gelen Tevrat'ın 1. Bölümü, birbirine karıştırılmayan iki ayrı anlatım tarzı ihtiva etmektedir. Bu iki ayrı anlatımdan birinde Tanrı'nın adı Elohim (Ruhlar/Tanrilar ), diğerinde ise Yehova (Varolan/Tanrı ) diye geçmektedir. Diğer bir ifade ile bu iki metne Elohist ve Yahvist metin denilmektedir. Bu iki ayrı metinde birçok çelişkiler tespit edilmiştir.
Tevrat'ın yazıya geçirilmesi 13. yüzyılın sonunda gerçekleşir, ancak bu yazım sırasında pek dikkatli davranılmadığı görülür. Örneğin, bizzat Allah'ın elinden çıktığı kabul edilen On Emir, Çıkış (20, 1-21) ve Tesniye'de (5, 1-30) farklıdır. Bugünkü Tevrat'ın, dört ayrı rivayetin birbirine geçirilmesinden meydana geldiği daha 19. yüzyılda anlaşılmış ve kabul edilmiştir. Bu metinler şunlardır:
1. Yahvist metin: M.Ö. 9. yüzyılda Yahuda bölgesinde yazılmış olup Tanrı hakkında Yahve kelimesini kullandığından bu ismi almıştır. İsrailoğulları'nın Yahve tarafından seçilmesi ana fikri üzerinde durur.
2. Elohist metin: Birinci metinden yaklaşık 100 kadar yıl sonra İsrail bölgesinde yazılmış olup Tanrı hakkında Elohim kelimesini kullandığından bu isim verilmiştir.
3. Tesniye: M.Ö. 8. ya da 7. yüzyılda kaleme alınmıştır.
4. Din adamları metni: Babil esareti ya da ondan hemen sonraki döneme yani yaklaşık M.Ö. 6. yüzyıla aittir.
Eski Ahit; Tevrat, Peygamberler (Neviim) ve Kitaplar (Ketuvim) olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Birinci bölüm olan Tevrat'ın içerdiği kitaplar; Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye'dir. İkinci bölüm peygamberlere ait kitapları kapsar. Bu da iki kısma ayrılır: Önceki Peygamberlere ait kitaplar ve Sonraki Peygamberlere ait kitaplar. Önceki Peygamberler; Yeşu, Hakimler, Samuel ve Krallar kitaplarını içerir. Son Peygamberler'i oluşturan kitaplar ise İşaya, Yeremya, Hezekiel ve On İki Peygamber'dir. Üçüncü bölüm Kitaplar (Menkıbeler)'da ise Mezmurlar, Süleyman'ın Meselleri, Eyub, Neşideler Neşidesi, Ruth, Yeremya'nın Mersiyeleri, Vaiz, Ester, Daniyel, Ezra-Nehemya ve Tarihler kitapları yer alır.
Tevrat'ın içerdiği beş kitaptan ilki olan Tekvin, adını kitabın baş tarafında yer alan yaratılış hikayesinden alır. Alemin yaratılışı, Adem ile Havva'nın cennetten kovuluşu, ilk cinayet, insan neslinin yeryüzünde çoğalması, Nuh Tufanı, "Avot" denilen İbrahim, İshak ve Yakup ile Yusuf'un hikayeleri, Yusuf zamanında İsrailoğulları'nın Mısır'a yerleşmesi gibi konuları kapsar.
Çıkış, İsrailoğulları'nın Mısır'dan çıkışıyla ilgilidir. Bu kitapta Mısır'daki kölelik hayatı, Musa'nın doğuşu, peygamberlikle görevlendirilmesi, Sina'da vahiy gelmesi, On Emir'in verilmesi, Altın Buzağı'ya tapılması ve Ahit Sandığı'nın yapılması gibi konular anlatılır.
Levililer ise kurbanlar, yiyecek ve içeceklerde dikkat edilmesi gereken dini kurallar, doğumdan sonra kadının hali, evlenmesi helal ve haram olanlar, zina, bayramlar, kölelik, anne-baba ve komşulara karşı görevler ve cüzzam hastalığı gibi meseleleri kapsar. Bu bölüm adını, hahamlık ve hahamların görevi üzerinde uzun durması ve dini bir sınıf olan ve kitapta adı çok geçen Levi'im'den alır.
Sayılar kitabının adı, yapılan nüfus sayımına dayanır. Zina ile suçlanan kadının "acı su testi"ne tabi tutulması, nezir yemini, boyların Sina'dan ayrılışı, gökten Man inmesi, Allah'ın zafer kazandıracağına inanmadıklarından İsrailoğulları'nın Kenanlılara yenilmesi, kırmızı inek meselesi, erkek kardeşlerin olmadığı durumda kızlara miras verilmesi ile ilgili vahyin gelmesi ve suçluların kaçıp sığınabileceği şehirlerin belirlenmesi kitabın konularını oluşturur.
Tesniye ise ilk dört kitabın özet tekrarıdır. Üslup bakımından da diğerlerinden ayrılır. İlk dört kitapta hitap, doğrudan Allah'a ait olduğu halde Tesniye'de, Musa'ya aittir. Musa, Mısır'dan nasıl çıktıklarını, ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını, hangi yerlerden geçtiklerini, nerelerde konakladıklarını anlatıp önceki olayların bir özetini yapar. Kitap, Musa'nın ölümünün ve gömülmesinin anlatıldığı bölümle son bulur.
Tevrat'ta üç çeşit bölümleme vardır. Hıristiyanların 13. yüzyılda yaptığı ve 14. yüzyılda Yahudilerin de kabul ettiği ilk bölümleme "bap"tır. Bu bölümlemeye göre Tevrat, 187 baptan meydana gelir. İkincisi, cümlelerin içerik birliğine göre yapılan bölümlemedir; cümleler arasında boş alan bırakmak suretiyle yapılır. Bu yönteme göre Tevrat'ta 290 açık, 379 kapalı bölüm vardır. Üçüncü bölümleme yöntemi ise, haftalık okuma parçalarına göre yapılır. Tevrat, her hafta Şabat günlerinde okunmak üzere, 54 haftada bitirilecek şekilde 54 bölüme ayrılır.
Tevrat'ın el yazması metnine "Sefer Torah" denir ve Yahudilikte kutsallık derecesi yüksektir. Sinegoglarda, camilerdeki mihrabın yerini tutan yerde saklanır. 248 sütun halinde yazılmış tek bir uzun sayfadan ibarettir ve iki ruloya sarılmış durumdadır. Üzeri kumaş kılıfla örtülüdür.
Kuran-ı Kerim, Tevrat'tan nasıl bahsediyor?
Tevrat'ın adı, Kuran'da birçok ayette geçer. (Al-i İmran suresi 65. ayet; Maide suresi 44. ve 46. ayetler vb.) (Maide suresi 44. ayet: "İçinde hidayet ve nur olan Tevrat'ı biz indirdik....") Kuran, Tevrat'tan "Kitap" ve "Furkan" sıfatlarıyla da bahseder. Furkan, doğruyu eğriden, hayrı şerden ayıran, buna dair ölçüler getiren anlamına gelir. Örneğin, Bakara suresinin 53. ayetinde bu iki kelime aynı anda kullanılır: ("Musa'ya Kitap ve Furkan'ı verdik...") Ayrıca Saffat suresinin 117. ayeti ile Furkan suresinin 35. ayetinde "Kitap"; Enbiya suresi 48. ayette de "Furkan" olarak geçer.
Furkan suresi 35. ayet: "Gerçekten Biz, Musa'ya Kitabı verdik ve kardeşi Harun'u da maiyetinde yardımcı kıldık." Enbiya suresi 48. ayet: "Biz Musa ile Harun'a, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için bir ışık ve öğüt olan Furkan'ı verdik."
Tevrat'ın daha sonra Yahudilerce değiştirilmesi ise pek çok ayetin konusunu oluşturur. Bu ayetlerde, Yahudilerin Allah'ın sözünü "bile bile değiştirdikleri", "Kitabı kendi elleri ile yazdıkları" (Bakara suresi 75. ve 79. ayetler), "Allah katından olmayan bir kitabı öyleymiş gibi okudukları (Al-i İmran suresi 78. ayet), sözcükleri "konuldukları yerlerden" saptırdıkları (Nisa suresi 46. ayet; Maide suresi 13. ve 41. ayetler) bildirilir.
Tevrat'ın özelliklerinden bahseden ayetlerde Tevrat için, "hidayet ve nur" (Maide suresi 44. ayet); "ışık ve öğüt" (Enbiya suresi 48. ayet) anlatımları kullanılır.
Kuran'da ayrıca hem Kuran'ın, hem de İncil'in Tevrat'ı "tasdik etmek" için gönderildiği bildirilir. (Kuran'ın "tasdik etmek" için gönderildiğini bildiren ayetler: Bakara suresi 41, 89 ve 91. ayetler; Al-i İmran suresi 3. ayet. İncil'in "tasdik etmek" için gönderildiğini bildiren ayetler: Maide suresi 46. ayet; Saf suresi 6. ayet.)
Kuran, İncil gibi Tevrat'ın da, Hz. Muhammed'in geleceğini bildirdiğini haber verir. A'raf suresinin 157. ayeti "Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncillerde vasıfları yazılı o Peygambere tabi olurlar...." diye başlar. En'am suresinin 20. ayetinde de "Kendilerine kitap verdiğimiz ümmetlerin bilginleri o Peygamberi, kendi öz evlatlarını tanıdıkları gibi tanırlar..." ifadesi bulunur.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlilerinden Doç Dr. Baki Adam'ın "Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat" adlı kitabında verdiği bilgiye göre, Kuran'da 16 ayette 18 defa geçen Tevrat kelimesinin anlamı ve kapsamı açık değildir. Ayetlerdeki Tevrat kelimesiyle Musa'ya verilen kitabın mı, yoksa Eski Ahit'in mi kastedildiğini anlamak zordur. Kuran'da, hem Tevrat'ta, hem Musa'ya verilen kitapta yazıldığı bildirilen konular, bugünkü Eski Ahit'in ilk beş kitabında, yani Musa'ya ait olduğu kabul edilen kitaplarda bulunur. Ancak bunlar sadece birkaç ayet olup bunlardan, Tevrat'ın Musa'ya indirilen kitap olduğunu söylemek kolay görünmez. İncil'in İsa'ya, Zebur'un Davud'a verildiği açıkça belirtilirken, Tevrat'ın verildiği peygamber ismi geçmez. Doç. Dr. Adam şöyle devam ediyor:
"Kuran'daki Tevrat kelimesi, sadece Musa'ya verilmiş kitabı tanımlayan bir isim değildir. Bu kelime, Musa da dahil olmak üzere, bütün İsrail peygamberlerine gönderilen vahiylerin genel adıdır. Dolayısıyla bütün İsrail peygamberlerinin kitapları Kuran'da Tevrat adıyla anılmaktadır. Allah, içindeki şer'i hükümleri kastederek, Tevrat'ı kendisinin indirdiğini bildirmiştir."
 
Lütfen anketimizi cevaplayınız...  
 

Dini inancın nedir ?
Müslüman (islam)
Hristiyan
Musevilik (Yahudilik)
Dinsizim...
Diğer

(Sonucu göster)


 
www.isamusa.tr.gg  
  Hepinizi bilinçlendirmek amaçlı yapılmış bir sitedir umarım sitemizden yararlana bilirsiniz iyi vakit geçirebilirsiniz... :)  
Bugün 8 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol